Çocuklar hayatımızın süslendiren, neşelendiren birer emanetlerdir. O emanetlere en iyi şekilde bakım vermek, ihtiyaçlarını karşılamak kültürümüzde annenin vazifesi olarak kabul edilmektedir. Bu vazifeleri yaparken bazen çok lezzet alırsınız bazen de bu durum sizi yorar. Bu zorlanmaların kaynağı annenin kendini psikolojik olarak nasıl hissettiğiyle alakalıdır. Mesela o gün huzurlu hissediyorsanız kendinizi, çocuğa karşı olan yumuşak ve anlayışlı yaklaşımınız, çocuğu olumlu şekilde etkilemektedir. Kendinizi gergin, sıkılmış mutsuz hissediyorsanız çocuk bu ruh halini, anne-çocuk arasındaki telepatik ilişki sayesinde hissedecek ve huzursuz davranmaya başlayacaktır. Ağlama krizi, oyundan zevk almama, can sıkıntısı, annenin eteğine yapışıp iş yapmasını engelleyecek ve annenin gerginliği, stresi daha çok artacaktır.
İnsanın her an duygu durumu, ruh hali değişmektedir. Burada devreye babalar giriyor bu süreçte anneye maddi ve manevi olarak yardımcı olmalıdırlar. Psikolojik olarak ona anlayışlı davranmalı ve eşine gerçekten ben senin ne kadar fedakarlık yaptığını görüyorum sen dünyanın en zahmetli aynı zamanda en kutsal mesleğini yapıyorsun mesajını anneye hissettirmelidir. Annenin kendine yatırım yapabileceği zamanlar oluşturulmalıdır. Bu süreçte babalar anneye ne kadar kendilerini olumlu hissettirirlerse çocukta annede o oranda huzurlu olur. Evet psikolojik yatırım kadar da fiziksel yardımında önemi vardır. Maddi olarak eve geldiklerinde yardımcı olmalılar ve çocuklarıyla oyun oynayıp vakit geçirmelidirler. Çocuğun babayla da zaman geçirmeye ihtiyacı vardır ve babadan öğrenmesi gereken roller vardır. Böylece annede kendine vakit ayırıp ihtiyaçlarını giderebilir.
Anneler şefkat kahramanı, babalar ise otoriter olmak fıtratlarında vardır. Bu roller asla yer değiştirmemelidir. Anneler şefkatlerini yitirirlerse çocukların vay haline neden mi çocuklar sevgiye ilgiye muhtaçtırlar bu ihtiyacı ancak ve ancak en güzel şekilde anne verebilmektedir. Babalar ise otoriter olup güven, sığınılacak kale olduklarının bilincinde olmalılar. Otoriter derken baskıcı despotluktan bahsetmiyorum.
Evet insan yetiştirmek büyük bir sanattır. Sanatı sanat yapan onun benzersiz ve özel oluşudur. Çocuklar doğduklarında sanata meyilli doğar o sanatı güzelleştirmek ya da çirkinleştirmek anne ve babaların eğitime ve öğretme isteklerine ve fedakârlıklarına kalmıştır. Her anne ve baba aslında kendine benzer çocuklar yetiştirir bu süreçte anne ve baba da kendilerini olumlu yönde geliştirmeye devam etmelidir.
SOSYOLOG
ELİF AYDOĞAN
Comments